Genel kimya I-II

Konular

Sıvı Kristaller


İlk olarak 1888'de Reinitzer tarafından kolesteril benzot'ın ısıtılması ile elde edilen sıvı kristaller, maddenin yeni bir halini temsil ederler. Bu hal, üç boyutlu düzenli kristallerle tamamen düzensiz izotropik sıvı arasında bir niteliğe sahiptir. Bu yüzden ara hal anlamına gelen metofaz deyimi de sıvı kristalleri tanımlamak için kullanılmaktadır.


Bu düzenli sıvıların ilk örnekleri, örgü noktalarında çubuk şeklinde moleküller bulunan kristallerin ısıtılması ile ortaya çıkmıştır. Çubuk moleküllerin, ısı yükselse bile birbirlerine paralel konumlarını sürdürmekteki kararlılıkları bu düzenli yapıyı ortaya çıkarmaktadır. Ancak moleküller hareket edebilmektedirler. Katı kristallerin bu değişik faza geçiş sıcaklıkları polarize optik mikroskop veya diferansiyel tarayıcılı kalorimetre yardım ile belirlenebilir.


Sıvı kristallerin en önemli uygulama alanı elektro-optiktir. Saatlerden bilgisayar ekranlarına kadar yaygın olara kullanılan sıvı kristal göstergeler, bu uygulamanın ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtıdır. Daha yeni olan bir diğer uygulama alanı ise bir polimer matrisi içine küçük kaplanmış damlacıklar halinde yerleştirilmiş sıvı kristaller aracılığı ile geniş polimer tabakaların, isteğe bağlı olarak, ışığı geçirir veya geçirmez hale getirilebilmesidir. Bu ışığa duyarlı pencere kaplamalarında kullanılmaktadır.


Makromoleküllerden oluşan polimer sıvı kristaller de bugün bilinmektedir. Burada, sıvı kristal özelliği gösteren birimler esnek ara birimler aracılığıyla birbirine eklenmiştir. Bu tür yapıların da optik bileşenlerde kullanılması olasıdır.